0

Müsilajın Ekolojik, Ekonomik, Sosyal Etkileri ve Çözüm Önerileri Paneli Gerçekleştirildi

Bu Haber 1581 Kez Okundu
  • Paylaş:
Müsilajın Ekolojik, Ekonomik, Sosyal Etkileri ve Çözüm Önerileri Paneli Gerçekleştirildi

Müsilajin Ekolojik, Ekonomik, Sosyal Etkileri ve Çözüm Önerileri konulu panel gerçekleştirildi. Tarım ve Orman Bakanlığı, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı ortaklığıyla zoom üzerinden gerçekleştirilen panel, açılış konuşmalarıyla başladı.

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, ÇOMÜ Deniz Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Şanver Çelik, Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) Genel Sekreteri Hasan İskender, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Dr. Mustafa Altuğ Atalay panelde açılış konuşmalarını gerçekleştirdi.

Prof. Dr. Ekrem Şanver Çelik yaptığı açılış konuşmasında müsilajın ekolojik, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla ülke gündemini etkilediğini belirtirken müsilajın oluşumu hakkında bilgilendirmelerde bulundu ve şunları aktardı:

“Bu yıl ocak ayından itibaren denizlerimizi etkisi altına alan müsilaj, biyolojik ve ekolojik sorunların yanı sıra balıkçılık endüstrisi ve turizm açısından da çok kritik sonuçlar doğurmaktadır. Bugün bu panelde müsilajın tüm etkilerini konuşmanın yanı sıra alınabilecek önlemler ve yapılacak çalışmaları da tartışma imkânı bulacağız. Panelden çıkan sonuçların yetkililer tarafından değerlendirilmesi ve faydalı olmasını diliyor, bu soruna dikkat çekmek için burada bulanan herkese teşekkür ediyorum”

Güney Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Hasan İskender yaptığı açıklamada yakın günlerde Çevre Bakanlığı tarafından bir eylem planının açıklanacağının bilgisini verdiği konuşmasında GMKA olarak yaşanabilir çevre ve mekân oluşturulması ile ilgili çalışıyoruz dedi.
GMKA’nın sonuç odaklı çalışmalar yaptığını belirten İskender;  

“Müsilajın oluşturduğu tehdit, çalışma alanlarımızı oldukça etkiliyor. Müsilajın etkilerinden kurtulmak en büyük hedefimiz ve bu hedef doğrultusunda yapılacak çalışmalara sonuna kadar katkı sunacağız” dedi.

Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Mustafa Altuğ Atalay, ÇOMÜ ile ilgili işbirliklerini değinerek Deniz Bilimleri Fakültesiyle pek çok ortak çalışma gerçekleştirdiklerini belirtti.

Marmara Denizi’nin bize uyarılar göndermesi 1970’li yıllarda başlıyor. 2007’de müsilajın bir örneğini yaşamıştık. Ancak bugüne kadar bu şekilde felaket gibi bir olay yok. Felaket diyoruz ama düzelteceğimizi biliyoruz. Marmara’nın önemli bölgelerinden Erdek’te hem müsilaj tabakasının azaldığı, dibe çökenlerin ise parçalanmış olduklarını öğrendik. İzmit ve İstanbul bölgesinde, Marmara bölgesinde yoğun olarak müsilaj devam ediyor.

Marmara büyük bir deniz gibi gözüküyor ama kırılgan bir denizden söz ediyoruz. Korumak için elimizden ne geliyorsa yapmamız lazım. Özellikle sucul biyolojik çeşitlilik açısından baktığımızda, balıkların tamamının mağdur olduğunu görüyoruz. Müsilaj öngörülebilir bir sorundu ve kötüye giden bu süreç çok hızlı gelişti. Bu noktada balıkçılardan tutun da pek çok alanda çok ciddi kayıplar ortaya çıktı. Ancak bu bağlamda yapılacak farkındalık çalışmalarının yanı sıra bilimsel çalışmalar ve gayretlerle bu sorunu çözeceğimizi düşünüyor etkinliğe katılım gösterenlere teşekkür ediyorum.”

Rektör Prof. Dr. Sedat Murat: “Tabiat intihar ediyor”

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat ise yaptığı konuşmada konunun önemine değinerek “Çok büyük bir çevre faciası yaşıyoruz ve bu tehlikeden bilim ve teknik ile kurtulmalıyız” dedi.  

Prof. Dr. Sedat Murat; “Sanayileşme ve teknolojiden vazgeçmek mümkün değildir ancak denge unsuru çok önemlidir. Dengesini yitiren her şey yok olmaya mahkûmdur.  Sonumuzu kendimiz getiriyoruz ve aklımızın başına gelmesi için bıçağın kemiğe dayanmasını beklememeliyiz.

Kendi ellerimizle yaptıklarımızla dünyayı yaşanmaz hale getiriyoruz. Deniz kendini nasıl temizlesin. Bu bir intihardır. Deniz, tabiat intihar ediyor. Bu konuların üzerine bütün çevre bilimciler çok ciddi şekilde durmalıdır. Bilim insanların proje ve önleme çalışmalarına destek bulmak bizim görevimiz olmalı. Dünyayı gelecek nesillere tertemiz bırakmak gibi bir sorumluluğumuz var. Ben bilim insanlarımızdan en kötü ve en umutsuz sonuçları dahi paylaşmasını istiyorum ki insanlar durumun vahametini anlasın.

Ben bu duygu düşüncelerle, etkinliğimizin hayırlı sonuçlara vesile olmasını, bu sonuçların uygulamaya aktarılmasını cani gönülden umut ediyorum” ifadelerinde bulundu.

Açılış konuşmalarının ardından başlayan panelde, müsilajın balıkçılığa etkileri, merak edilenler, müsilajın su ürünleri sektörüne etkisi ile ilgili konuşmalar gerçekleştirildi ve çözüm yolları üzerine istişarelerde bulunuldu.