0

ÇOMÜ Proje Koordinasyon Merkezi Meyvelerini Vermeye Başladı

Bu Haber 1696 Kez Okundu
  • Paylaş:
ÇOMÜ Proje Koordinasyon Merkezi Meyvelerini Vermeye Başladı

TÜBİTAK 2209-A “Üniversite Öğrencileri Yurtiçi Araştırma Projeleri” kapsamında üniversitemizde 4’ü Ziraat Fakültesi, 2’si Mühendislik Fakültesinde olmak üzere 6 öğrenci projesi TÜBİTAK tarafından desteklenmeye layık görüldü.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, projesi TÜBİTAK tarafından kabul edilen öğrenciler ve bu projelerde yol gösteren proje danışmanı hocalarla Senato Salonu’nda bir araya geldi. Yapılan toplantıda projesi kabul edilen öğrenciler proje konuları ve proje ekipleri hakkında kısa bir bilgilendirme yaptı. 

Proje Koordinasyon Merkezi Koordinatörü Doç. Dr. Sibel Tan, Merkezin faaliyetleri kapsamında Ekim 2015’de üç danışman, üç proje lideri ve üçer kişilik ekipler sloganıyla çok kısa sürede yapılan çalışmalar sayesinde üniversitemizden altı projenin geçtiğini bu sayının bölgedeki birçok üniversiteden hatta Hacettepe ve ODTÜ’den yüksek olduğunu ifade etti. Ayrıca bundan sonraki faaliyetler kapsamında bu konuda ÇOMÜ akademik birimlerinde daha fazla farkındalık oluşturulacağını ve yine akademik birimler kapsamında oluşturulan yaklaşık 50 kişilik proje ekibinin katkılarıyla bu ve benzeri proje sayılarının daha da artmasını hedeflediklerini sözlerine ekledi.

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer ise üniversitede daha öncesinde proje kültürünün gelişmesinde ciddi bir çalışma yapılmadığına dikkat çekerken, Proje Koordinasyon Merkezi’nin kurulmasıyla bu konudaki desteklerin şekillendiğini söyledi. Rektör Acer sözlerini şöyle sürdürdü:

“Üniversitemizde Bilimsel Araştırma Kültürünü Geliştirmeye Çalışıyoruz”

Böyle bir vesile ile bir araya gelmekten çok mutluyum. Üniversitemizde proje kültürünün geliştirilmesine yönelik daha önce özel hiçbir çalışma yapılmamıştı. Bunun çok ciddi eksiklikleri olduğunu bilen birisiyim. Bu üniversitede öğretim üyeliği, hocalık yaparken, bir taraftan da idari görevler yürüttüm. En büyük eksiklik bilimsel araştırma kültürünün geliştirilememiş, desteklenmemiş olmasıydı. Yaklaşık 1 yıl önce göreve başladığımda ilk işlerimden birisi bu oldu. Hem hocalarımıza hem de öğrencilerimize bilimsel araştırmalar, projeler konusunda nasıl bir destek oluşturabiliriz diye düşündük. Aklımıza gelen ilk çözüm bunun için bir birim oluşturmaktı. Bu birim Proje Koordinasyon Merkezi olarak şekillendi. Rektörlüğe bağlı bu merkezin başında Doç. Dr. Sibel Tan hocamız bulunmakta. Hocamızın bu konuda çok ciddi emekleri oldu. Orada çalışan arkadaşlarımız da ciddi katkılar sağladılar. Amacımız hem sizi bilgilendirmek hem de ihtiyaç duyduğunuz konularda destek sağlamak.

“Farkı Yaratan Şey Bilgidir”

Proje Koordinasyon Merkezi kurulduğundan beri aynı zamanda kendisini de geliştirmeye çalışıyor. Başka kurumlara çok sayıda ziyaretler yapıldı. Eğitim için buraya birçok uzman, hoca çağrıldı. Onların verdiği eğitimler oldu. Bu sistem yavaş yavaş oturmaya başladı ve sonuçlarını da göstermeye başladı. Sizlerle ilgili güzel haberleri duyduğuma da çok sevindim. Çünkü bu ülkenin yakın geleceği sizsiniz. Üniversiteden mezun olduğunuz zaman bir kısmınız hemen iş dünyasında yerinizi alacaksınız, bir kısmınız belki belli bir süre sonra alacaksınız ama her halükarda ne iş yaparsanız yapın bu ülkenin hayatında çok ciddi bir rol üstleneceksiniz. Böyle bir araştırma kültürü ile yetişmek çok önemli. Türkiye’nin ihtiyacı olan şeyde budur. Farkı yaratan şey, bilimsel araştırma ve bilgidir. Bilgi üretiyor olmamız lazım. Büyük firmaların paraları çok olabilir ama araştırmaları başkalarına yaptırmak durumundalar. Bizdeki değerin farkına varmamız lazım. “Biz bunu yapabiliriz” kültünü yaygınlaştırmamız lazım. Doğru yoldayız ama toplum olarak şuna alışmışız; “Hemen yapalım ve bunun sonucunu da ertesi gün görelim”. Hatta maalesef birçok Rektör, insanların gözüne gözükecek şeyler yapmanın, bina dikmenin peşinde. Yani insanlar görecek ve Rektör çok iyi çalışıyor, şuraya bir bina dikti diyecek. Ama Rektörün işi bu değil. Biz ne yapmaya çalışıyoruz, bu tür birimler kuruyoruz. Sonuçlarını belki bir yıl sonra tam olarak alamayacağız, belki iki yıl, belki de on yıl sonra alacağız. Ama olsun burada birilerinin bu yoldan gitmesi lazım. Kimin bizimle ilgili ne söylediği önemli değil. Biz doğru yolda olduğumuza inanıyoruz. Siz bunun en güzel örneklerisiniz. İşte böyle sonuçlar oldukça bizler doğru yolda olduğumuzu daha çok görüyoruz. Daha fazla cesaret veriyor bu. Ama zaten biz böyle sonuçlar göreceğimizi biliyoruz. İnşallah daha fazlasını da göreceğiz, inşallah sizleri bu üniversitede ya da başka üniversitelerde hoca olarak da göreceğiz. İnşallah yine beraber çalışacağız. Bunu sizler bu aşamada başarmaya başladınız. O açıdan hepinizi teker teker tebrik ediyorum.

Haber ve Fotoğraflar: Tuncay AK