Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, yeni eğitim-öğretim yılı başlarken genel bir değerlendirme yapmak amacıyla Dardanos Yerleşkesinde basın mensupları ile bir araya geldi.
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, 14 Eylül 2015 tarihinin ÇOMÜ için 2015-2016 eğitim-öğretim yılının ders başlangıç günü olduğundan özel bir anlam ifade ettiğini belirterek toplantıya katılan basın mensuplarına hoş geldiniz dedi.
Şehitlerimize Allah’tan Rahmet Diliyorum
Türkiye’nin sıkıntılı bir dönemden geçtiğini belirten Rektör Prof. Dr. Yücel Acer, son günlerde terör olayları yüzünden hayatını kaybeden şehitlere Allah’tan rahmet diledi. Rektör Acer şunları söyledi: “Tabii son zamanlarda Türkiye’de herhangi bir toplantı veya konuşma olduğu zaman Türkiye’nin içinde bulunduğu sıkıntılardan bahsetmeden insanın konuşmaya başlayası gelmiyor maalesef. Bu hususta öncelikle, bizim için hayatlarını feda eden değerli varlıklarımız şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet olsun. Yakınları tabii ki en büyük acıyı hissedenler. Bizler de hissediyoruz ki şüphesiz, onlar kadar olamaz. Bazıları evlatlarını, bazıları eşlerini, kardeşlerini kaybetmiş oluyor. Onlara Allah’tan sabırlar diliyoruz. İnşallah, ülkemiz bundan sonra bu tür şeyler yaşamak durumunda kalmaz”.
Bir Parti ya da İktidarı Zayıflatmak için Barışı Feda Etmememiz Gerekiyor
Rektör Prof. Dr. Yücel Acer, Türkiye’nin, bir seçim sürecine daha girdiğini ifade ederek son dört aydır yaşanılan tecrübelerin hem güvenlik hem de ekonomik göstergeler açısından siyasi istikrarın ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Siyasi çekişmeler yüzünden ülkenin zararlı unsurlara destek vermemesi gerektiğinin altını çizen Rektör Acer, şunları söyledi: “Üzülerek görüyoruz ki iktidarı sıkıntıya sokabilmek için Türkiye’nin zararına çalışan odaklara destek veren oluşumlar var. Bunlar gözden kaçmıyor. Eminim hepimiz bunları müşahede ediyoruz. Dolayısıyla millet olarak siyasi çekişmelere dalıp ülkenin en önemli unsuru olan barış ortamını zarara sokmamamız gerekiyor. Bir parti ya da iktidarı zayıflatmak için barışı feda etmememiz gerekiyor. Dolayısıyla millet olarak bu tür oluşumlara, en az kırk yıldır Türkiye’nin başına bela olmuş bir oluşuma bile destek vermeyi düşünecek kadar siyasi çekişmelere girmiş kişiler bence kafalarını bir kaldırıp hangi ülkede yaşadıklarına bakmalılar. Bizim temennimiz budur, herhangi bir siyasi görüşün üzerinde bunu özellikle ifade etmek istedim. Bizim barışımız, huzurumuz ülke olarak her şeyin temelini teşkil eder. Maalesef, görüyorum ki son zamanlarda PKK ve onun destekçileri en az suçlanır hale geldi. Seçim süreci içerisinde bu tür terör olaylarından sanki sorumlu bunlar değil de herhangi bir siyasi partiymiş gibi bir noktaya getirilmeye çalışılıyor. Unutmamamız lazım ki yaklaşık kırk yıldır Türkiye’ye zarar vermek isteyen unsurların kullandığı için ayakta duran bir terör örgütünden bahsediyoruz. Yeri geliyor bazen bir Batılı devlet destekliyor, yeri geliyor bazen Türkiye’nin içindeki bir oluşum bunu destekliyor. Ancak böylelikle kırk yıldır ayakta kalmış bir terör örgütünden bahsediyoruz. Şimdi ise maalesef kendi içimizden de bazı unsurlar böyle bir oluşumu destekliyorlar. Ben, ülkemiz adına bunu nefretle kınıyorum, inşallah böyle şeyler uzun vadeli devam etmez”.
Rektör Acer, ÇOMÜ ev sahipliğinde gerçekleşen 41. Fizyoloji Kongresi’ne katılan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Banu Ocakoğlu’nun kaldığı otelde vefat ettiğini de belirterek yakınlarına baş sağlığı ve sabırlar diledi.
Yeni Eğitim Öğretim Yılı ÇOMÜ’ye Hayırlı Olsun
Rektör Acer, yeni eğitim öğretim yılının ÇOMÜ’ye hayırlı olmasını dileyerek, öğrencilere, akademik ve idari personele başarılar temennisinde bulundu. “Bu yıl 46.077 öğrenciyle eğitim öğretime başlıyoruz. Bu geçen yıla göre yaklaşık 3000 civarında bir artış demek. Bunlardan 16.596’sı ön lisans, 24.643’ü lisans, 4.314’ü yüksek lisans, 524’ü doktora öğrencisi. Toplamda 46.077 öğrencimiz var”.
Rektör Acer, bu sene öncelikli meselelerden birinin güvenlik olduğunu vurgulayarak gerekli ihtimamı ve dikkati sarf etmeye gayret gösterdiklerini kaydetti. “Her şeyden önce şüphesiz ki öğrencilerimiz bazı gösteri haklarını kullanarak bazı meselelere ilişkin protestolar yapabilirler, yeter ki barışçıl çerçevede kimsenin malına, canına zarar vermeyecek nitelikte olsun, eğitim öğretimi aksatmayacak nitelikte olsun. Herkesin gösteri ve yürüyüş hakkı temel insan haklarından bir tanesidir, saygımız sonsuzdur. Bizim açımızdan önemli olan şey hiç olayların başlamamasını sağlayıcı tedbirler almak ve başladıktan sonrada barışçıl bir şekilde sona ermesini sağlamak. Bu ikisi birbirinden nispeten farklı unsurlar. Tabi biz başlamaması için gerekli tedbirleri alıyoruz. İkna edici yöntemlerle müdahale edilmesi gerektiğinin farkındayız. Öbür taraftan bizim çok sayıda güvenlik personelimiz var. Bunların büyük bir kısmı özel güvenlik görevlisi. Onların bu tür olaylara karşı daha etkili davranmalarını sağlayabilmek için hizmet içi eğitim yapılması gerektiğini düşünüyorduk. Bunun üzerine Emniyet Müdürümüz, personelimize önümüzdeki hafta içerisinde bir hizmet içi eğitim niteliğinde güvenlik semineri verecek. Sonuç olarak müdahalelerimiz kesinlikle olayları yatıştırmak üzerine olacak. Yoksa daha alevlendirici baskıcı bir müdahale olmayacaktır. Tabi biz nispeten daha şanslıyız. ÇOMÜ nispeten huzurlu bir ortam. Olayların çok şiddetli yaşanmadığı bir yer. İnşallah bunu korumaya devam edeceğiz”.
Kaliteyi Ön Plana Aldık
Rektör Acer, ÇOMÜ’nün kaliteyi ön plana aldığını kaydederek kaliteye yapılan yatırımın hemen kendini göstermesinin mümkün olmadığını, yapılan yatırımın uzun vadede kendini göstereceğini ifade etti. Rektör Acer şunları söyledi: “Yönetim olarak esas amacımız kaliteyi yükseltmek ve bu belki de ilk defa üniversitemizde birinci öncelikli mesele haline geldi. Bu bağlamda gerçekleştirdiğimiz, altyapısını oluşturduğumuz faaliyetler var. Üniversitemizi bilimsel araştırma yapan ve proje üreten bir üniversite yapmaya kararlıyız. Bunun için yaptığımız birkaç temel çalışma var. Bu amaçla Proje Koordinasyon Merkezi’ni kurduk. Şu an 7 çalışanı var. Proje Koordinasyon Merkezi bütün yaz boyu en iyi üniversite örneklerini ziyaret etti. Örneğin Ankara Üniversitesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi gibi Ankara’da bu konuda öne çıkmış üniversiteleri tek tek ziyaret ettiler. Proje destek faaliyetini bu üniversiteler nasıl gerçekleştiriyor, neler yapıyorlar gibi bilgiler ilk elden tecrübeye sahip üniversitelerden öğrenildi ve raporlar haline getirildi”.
Proje destek ofislerinin her bir fakültede kurulacağını belirten Rektör Acer, TÜBİTAK’ın proje destek ofisinde çalışan personele eğitim verdiğini ifade etti.
Rektör Acer, proje destek ofisinin aktif hale gelmesiyle ÇOMÜ’nün gerçek anlamda detaylı projeler yapabilen, yoğun projeler üretebilen bir üniversite haline geleceğini ifade ederek, ÇOMÜ yönetimi olarak bir başka projelerinin ise bilimsel projelere ÇOMÜ’nün maddi destek vermesi olduğunu kaydetti. Rektör Acer şunları söyledi: “Hazırlanan her bir bilimsel projeye üniversitemiz maddi olarak destek verecek. Proje kabul görsün ya da görmesin, dışarıdaki kurumlara sunulan her bir proje başına; hocalarımızın proje hazırlama masrafını üniversitemiz karşılayacak ve böylece proje hazırlama konusunda maddi bir sıkıntı kalmamış olacak. Bu ümit ediyoruz ki, üniversitemizdeki bilimsel araştırma çalışmalarını ciddi anlamda arttıracak faaliyetlerden bir tanesi olacak. Bunun da hazırlıkları somut bir şekilde başladı ve devam ediyor”.
BAP'ı Yeniden Şekillendirdik
Rektör Acer, Bilimsel Araştırma Projeleri’ni yeniden şekillendirdiklerini de vurgulayarak şunları söyledi: “Bilimsel Araştırma Projeleri kısaca BAP dediğimiz bir birimimiz var. Üniversitemiz hocalarının yaptıkları projelere maddi destek veren birimimiz bu. Bilimsel Araştırma Projeleri, BAP birimini biz yeniden şekillendirdik aldığımız kararlarla. Bir kere hocaların yapabileceği proje çeşitlerini farklılaştırdık. Mesela önceden hızlı destek yoktu BAP’ta. Şimdi nispeten küçük çaplı projeleri hemen hazırlayıp BAP’a sunabilecek hocalarımız ve 5 bin TL’ye kadar destek alabilecekler. Prosedürü daha basit, daha hızlı sonuçlandırılan ve nispeten daha küçük çaplı projeler için hocalarımıza destek verilecek. Onun dışında limiti 100 bin TL olan ortak projeler dediğimiz bir başka tür proje desteği oluşturduk. Dolayısıyla birden fazla bölümün bir araya gelerek yaptığı, yapacağı bilimsel araştırmalara biz daha yüksek bir destek vereceğiz. Öte yandan altyapı projeleri dediğimiz üst limiti belli olmayan yani birkaç yüz bin lirayı bulabilecek destekleri verebileceğimiz altyapı projeleri hayata geçti. Öbür taraftan hocalarımızın yapacağı bilimsel destek için BAP’a başvurabileceği proje sayısını arttırdık. Bütün bunlar dediğim gibi son zamanlarda yaptığımız çalışmalarla ortaya konuldu. Bunlar etkilerini zamanla gösterecektir”.
Kampüs Bilgi Sistemine Geçilecek
Öğrenci Bilgi Sistemi’nin de yeniden yapılanacağını ifade eden Rektör Acer, ÇOMÜ’nün kendi kaynakları ve personeli ile oluşturduğu Kampüs Bilgi Sistemi’ne önümüzdeki dönemlerde geçileceği müjdesini verdi. Rektör Acer şunları söyledi: “Bir başka mesele en çok üniversitemizde şikâyet konusu olan öğrenci bilgi sistemi dediğimiz, yani birçok faaliyetin otomasyonla yapılmasını sağlayan bir program. Yani; ders seçme, ders notlarının girilmesi, bütün belgelerin çıktısının alınması gibi çok geniş kapsamlı bir öğrenci bilgi sistemi programı. Biz bugüne kadar bu programı her zaman dışardan satın aldık. Şu an kullandığımız program da bizim yaptığımız değil dışardan satın aldığımız bir program. Hep ben şunu söyledim; Bilgisayar Mühendisliği Bölümü olan 40’dan fazla çalışanı olan Bilgi İşlem Daire Başkanlığı olan bir üniversiteyiz. Ama biz başka yerden bir program alıyoruz bir aksaklık olduğu zaman da bu programı bize satan firmanın peşinden koşuyoruz. Çoğu kez de firmanın insafına terk edildiğimiz için, ortaya çıkan arızalar, sıkıntılar kısa süre içerisinde giderilemiyor. Öğrencilerimiz, hocalarımız ciddi sıkıntılar çekiyorlar. Ama bundan 1.5 ay kadar önce kendi Bilgi İşlem Sistemimizi kurmak için bir ekip oluşturduk, çalışmaya başladılar. Tam 1.5 aydır çalışıyorlar. Tahmin ediyorum 1-2 ay sonrasında bitecek ama önümüzdeki yaza kadar denemeleri olacak, ondan sonra biz kendi bilgi işlem sistemimize, hatta Kampüs Bilgi Sistemi dediğimiz çok daha geniş kapsamlı, birçok şeyi otomasyon halinde yapabileceğimiz bir bilgi sistemini kullanacağız. Sıkıntıların tamamını geçmişe gömeceğiz. Çünkü yaşanan sıkıntılara kendimiz müdahale edip anında çözebileceğimiz bir ekip olacak”.
E-Evrak Sistemine Geçilecek
Rektör Acer, elektronik evrak sistemine geçileceğini de belirterek şunları ifade etti: “Bunun çalışmaları başladı. TÜRKSAT’la bundan yaklaşık 2 ay önce anlaşma imzaladık ve TÜRKSAT’ın oluşturduğu programı satın aldık. Piyasadaki en güvenilir elektronik evrak sistemini dolayısıyla satın almış olduk. Önümüzdeki yıl elektronik evrak sistemine geçeceğiz”.
Kütüphane Yeniden Yapılandırıldı
Kütüphanenin de yeniden yapılandırılacağını ifade eden Rektör Acer şunları söyledi: “Yeni yönetimle birlikte üniversitede kütüphane öncelikli bir mesele olmaktan çıkmış gibi lanse edilmeye çalışıldı. Böyle bir şey zaten mümkün olamaz bir üniversite içerisinde ama olan şey şu; bizim üniversitemizin kütüphanesi bir üniversite kütüphanesi haline dönüştürülüyor. Bakın ben daha önce de söyledim, üniversitemizin kütüphanesi doğru bir yapılanma üzerinde değil. Kitap bağışıyla üniversite kütüphanesi kurmak kadar, akla ziyan bir şey yoktur ve dediğim gibi çıktı. Rektör olduktan sonra detaylara biraz daha bakma fırsatım olabildi. Son 3-4 yıldır kütüphane ile ilgili ne oldu diye baktığımız zaman, mükerrer sayıları ayıkladığınız zaman kütüphanemizde söylendiği gibi 700 bin değil, 250-300 bin kitap var sadece. Geriye kalanı mükerrer sayılar”.
Son 3 Yıldır Üniversite Kütüphanesine Hiç Kitap Alınmamış
Son 3 yıldır üniversite kütüphanesine kitap alınmadığını da vurgulayan Rektör Acer şunları ifade etti:
“Yani bir üniversite kütüphanesi düşünün kitap satın almıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Kitap satın almamak demek, sizin kütüphane olarak piyasada yeni çıkmış bilimsel yayınları takip etmiyorsunuz anlamına gelir. Peki, kim takip ediyor? Kitap bağışı yapanlar mı takip ediyor, yoksa kitap bağışı yapanlar bir nevi istisnaları bir kenara koyarsak, kendi evinde lazım olmayan eski kitapları mı kütüphaneye vermiş oluyorlar? Şu an nereye göndereceğimizi bilmediğimiz, işe yaramayan binlerce kitap depomuzda bekliyor. O da bir maliyet. Bir yere göndereceksiniz, kim alır bunu, nasıl göndereceksiniz. Yani bir facia haline gelmiş üniversitemiz kütüphanesi ki, ben bunu söylemiştim. Öyle bir noktaya getiriyorlar ki üniversitemizi. Kütüphanenin çatısına rüzgârda uçup insanların tepesine düşecek bir ‘ÇOMÜ Kütüphanesi’ yazısını koymuşsunuz çatının üzerine. Tam böyle bir paraşüt gibi duruyor. Biliyorsunuz rüzgârın gücünü burada. Onu üniversitenin duvarına bir kütüphane yazısı yazmak için indirdik. İndirdiğimiz gün, ‘Kütüphaneye o kadar az önem veriyorlar ki, tabelasını bile indiriyorlar’ şeklinde garip garip haberler çıkarmaya başladılar. Bunlar tabi akla ziyan şeyler. Artık kütüphanede olması gereken yapılıyor. Başka üniversitelerde bilimsel yayınlar günü gününe çıktığı zaman bir hafta içerisinde nasıl alınıyorsa, bizim üniversitemiz de bu yeni çıkan bilimsel yayınları bünyesine katmak için bir sistem oluşturuyor. Ve güçlü veri tabanlarına üyelik için çalışıyoruz. Bunun maliyeti ne ise hepsini tespit ettik. İnşallah kütüphanemiz gerçek bir üniversite kütüphanesi olma yoluna girecek ve gelişmesine devam edecek”.
Laboratuvarlara da Ciddi Yatırımlar Yaptık
Rektör Acer, laboratuvarlara da ciddi yatırımlar yapıldığını söyledi: “Laboratuvarlara ciddi yatırım yapılıyor. Örneğin bu yaz laboratuvar kurmak veya geliştirmek için, gelmiş taleplerin neredeyse tamamını karşıladık. Onları maddi olarak destekliyoruz, uygulama alanlarını genişletmek için özel çaba sarf ediyoruz”.
Üniversite Tarihinde Bir İlk: Burs ve Barınma Koordinatörlüğü
Öğrencilere yönelik Burs ve Barınma Koordinatörlüğünün kurulduğunu ifade eden Acer şunları söyledi: “Burs ve barınma koordinatörlüğü kurduk. Bundan sonra öğrencilerimize burs veya katkı verilmesi konularında hem kendi üniversitemiz içerisinde hem dışarıdan burs vereceklerin işini kolaylaştıracak bir yapı oluşturduk. Bundan sonra objektif kriterler çerçevesinde öğrencilerimiz tespit edilecek. Kim burs almayı hak ediyor veya verilmesi gerekiyor bunu tespit edip değerlendirmeyi yapacak bir koordinatörlük oluşturduk. Aynı zamanda barınma konusunda da öğrencilerimize yardım edecek bir koordinatörlük oluştu. Bu üniversite tarihimizde bir ilk. Öğrencilerimize bu konuda neredeyse hiç destek olmuyorduk. Tamamen tesadüfi desteklerle gidiyordu, şimdi bunu kurumsallaştırdık. Zamanla daha da güçlenecek”.
Bilimsel Toplantılar Koordinatörlüğü Kurduk
Bir üniversitenin akademik faaliyetleri için bilimsel toplantılar organize etmenin çok önemli olduğunu söyleyen Rektör Acer, bunun için Bilimsel Toplantılar Koordinatörlüğü kurduklarını söyledi. Rektör Acer konuşmasını şöyle sürdürdü: “100 yılda üniversitemiz çok sayıda ulusal ve uluslararası kongreye ev sahipliği yaptı ve yapıyor. Bizim açımızdan çok zengin geçmiş bir yıl oldu. Ama bunlara daha nitelikli katkılar verebilmek için bir kurumsallaşma oluşturduk ve bu koordinatörlük faaliyete geçti. Bu daha da güçlenecek”.
ÇOMÜ Kampüs Daha Sportif, Daha Sosyal Hala Gelecek
ÇOMÜ Kampüsü’nün daha sportif, daha sosyal bir kampüs haline gelmesi için çalışmalara başladıklarını ifade eden Rektör Acer, kampüs içerisinde insanların sürekli bulunabilecekleri mekânlar oluşturmaya çalışacaklarını söyledi. “Önümüzdeki 1-2 yıl içerisinde bunun bütçesini de talep ettik. Kampüsümüz sadece sınıflara girilen bir yer değil aynı zamanda sınıflardan çıktığınız zaman muhteşem mekânlar içerisinde gezebildiğiniz, peyzaj açısından çok iyi bir noktada olan yer haline getirilecek. ÇOMÜ spor salonu var biliyorsunuz, TOKİ konutlarına yakın bir yerde. Orası dışarıdan göründüğünden çok daha zengin bir alan aslında, içeride o kadar çok salon var ki. Biz onları da Çanakkale’ye hizmet edilecek şekilde tasarlayacağız. Boks yapılabilen, okçuluk yapılabilen, fitness yapılabilen bir merkez haline getireceğiz”.
İhtiyaç Duyulan Binaların Yapımına Önem Verilecek
ÇOMÜ’de ihtiyaç duyulan binaların yapımına özellikle önem verdiklerini ifade eden Rektör Acer şunları söyledi: “Ayvacık’ta Yüksekokul binamız yoktu, onun ücretini devletten aldık, yapımına bu yıl içerisinde başlanacak. Gökçeada’da Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu binası yoktu, onu bir işadamı bu yıl içerisinde yapmaya başlayacak. Tıp Fakültesi Hastanesi binası, Araştırma Uygulama Hastanesi binamız, biliyorsunuz hızla inşaatı devam ediyor. Kaba inşaatı önümüzdeki süreç içerisinde tamamlanacak. Makine teçhizatını da tamamlayacağız ve şehrimiz gerçekten güzel, temiz, iyi sağlık hizmeti veren bir üniversite hastanesine kavuşmuş olacak. Bunu sonuna kadar takip edeceğiz. Kampüsümüzün hemen girişinde büyük bir cami inşaatı var, onun tamamlanması konusunda elimizden gelen bütün çabayı sarf ediyoruz. Teknopark binasının yapımına başlandı. Henüz bir temel atma töreni gerçekleştirmedik ama inşaatına başlandı. Sarıcaeli kampüsü var, orada büyük bir Teknopark inşaatı başladı. Bütün peyzaj çalışmasıyla birlikte orası bir bilim parkı haline gelecek. Dardanos tesisleri sadece üniversiteye değil, Çanakkale’ye de hizmet veriyor. Tamamen turizm ve işletmeden anlayan hocaların koordinatörlüğünde burası yeniden yapılandırılacak. Kreş, Çanakkale’ye hizmet veren bir başka birimimiz. Oranın yönetimini yeniden şekillendirdik. Geçen yıl, 140 ya da 160 civarında çocuk varken şimdi 250 civarında çocuğumuza hizmet veren bir birim haline getirildi orası. Bizim için önemli bir proje de, üniversitemizin elektrik ihtiyacını rüzgâr türbini kurarak karşılamak. Bunun projesi hazırlandı ve Kalkınma Bakanlığına sunuldu. Şu an gerekli başvurular da yapılıyor ilgili kuruluşlara”.
Kendi Elektriğini Üreten Bir Üniversite Haline Geleceğiz
Rektör Prof. Dr. Yücel Acer, basın toplantısında; ÇOMÜ’nün birçok projesi olduğunu ve projelere destek verme konusunu çok önemsediklerini ifade ederek konuşmasında şunları aktardı;
“Önümüzdeki yıl kendi elektriğinin tamamını kendisi üreten bir üniversite haline geleceğiz. Bir teleferik projemiz var ve teleferik projesi sadece üniversite için değil, Çanakkale için de çok önemli bir proje. Çünkü Çanakkale’ye dışarıdan gezmek için gelmiş kişilerin gidebileceği iki yer varsa üçüncüsü teleferikle çıkılacak alanlardan oluşuyor. Bu bizim kampüsümüz için de geçerli.’’
Çanakkale’nin Bir Bütün Olarak Yapabileceği En Önemli Projelerden Bir Tanesi Teleferik Projesidir
Terzioğlu Kampüsü’nün en tepe noktasında bulunan öğrenci yurtlarına, fakültelere ve birkaç yıl içinde yine en tepe noktaya yapılması planlanan öğrenci yurtlarına değinen Acer, teleferik projesinin hem kampüs içi hem de şehir içi ulaşımda birçok sorunu çözebilecek bir proje olduğuna değindi. Acer; Bence bu sadece üniversitemizin projesi değil, Çanakkale’nin de bir projesi ve böyle algılanmalı. Bu sebeple Çanakkale’nin bir bütün olarak yapabileceği en önemli projelerden bir tanesi teleferik projesidir’’ dedi.
Devlet Çarkı Biraz Ağır İşler Ama Mutlaka İşler ve Gerektiği Gibi İşler
Üniversite de huzur ortamının sağlanması için ciddi çabalar sarf ettiklerini belirten Prof. Dr. Yücel Acer; birbiriyle gayet uyumlu ve bilimsel kriterleri esas alarak çalışan yeni bir yönetim oluşturduklarını, kadrolaşma veya herhangi bir ideolojik uzantının parçası olmadan sadece üniversitenin, ülkenin ve bilim dünyasının yükselmesi için çalışan yöneticilerden oluşan bir ekiple çalışmalara başladıklarını ifade etti. ‘’Biz geriye doğru bakıyoruz, bu üniversitede yapılan haksızlıklar, hukuksuzluklar neyse hepsini tek tek gözden geçiriyoruz’’ diyen Acer bir konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanının söylediği; ‘’Devlet çarkı biraz ağır işler ama mutlaka işler ve gerektiği gibi işler’’ sözüne dikkat çekerek, varsa bir haksızlık, adaletsizlik onların gereği yerine getirilecektir" dedi.
Rektör Prof. Dr. Yücel Acer, göreve geldikleri günden beri altı ay içerisinde üniversitenin olağanüstü bir dönemden geçtiğini aktardı. Bu noktada ciddi emek sarf eden başta Rektör Yardımcılarına, dekanlarına, yüksekokul müdürlerine ve üniversitenin tüm çalışanlarına gösterdikleri özverili çalışmalarından dolayı teşekkür etti.
Yeni öğretim yılında tüm öğrencilere de başarılar dileyen Acer; ‘’Tabi en büyük teşekkürü aslında bir bütün olarak hocalarımız hak ediyorlar. Çünkü onlar gerçekten yoğun bir şekilde çalışıyorlar. Onlara da huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Buradan Bitlis’e görevlendirilen eski Valimiz Sayın Ahmet Çınar’a, benim burada bulunduğum süre zarfında bize verdiği destekten dolayı teşekkür ediyorum. Ve yeni Valimiz Hamza Erkal’a, üç gün önce kendisine hayırlı olsun ziyaretinde bulundum ve tanıştım, akademik meselelere yakın ilgi gösterdiği için çok teşekkür ediyorum. Sayın Valimizle beraber güzel şeyler yapacağız. Kendisine tekrar Çanakkale’ye hoş geldiniz ve hayırlı olsun diyorum’’ dedi.
Basın toplantısına katılan diğer hocaları tanıtan Acer, geçen yıl başlatılan ve 100. Yıl münasebetiyle yapılan şiir, senaryo, mektup ve hikâye yarışmaları hakkında bilgi vermesi için sözü Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dinçay Köksal’a bıraktı.
Yarışma sonuçlarını layıkıyla değerlendirebilmek için güçlü bir ekip oluşturuldu. Bu işi organize eden Prof. Dr. Dinçay Köksal, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Şiir, senaryo, mektup ve hikâye yarışmaları Çanakkale Savalarının 100. Yılı kapsamında ÇOMÜ’nün 2014 yılında başlattığı ancak sonuçlanamayan ve 17 Mart 2015 tarihinde basın huzurunda sonuçlarının açıklanması beklenen bir yarışmaydı. Sayın Rektörümüz yönetime geldiğinde bu konu sonuçlandırılmamış olduğundan çeşitli şikâyetler üniversitemize intikal etti. Bu çerçevede Rektörümüz bir koordinatörlük oluşturdu ve bu koordinatörlüğe de başkanlık etmek üzere beni görevlendirdi. Biz şiir, senaryo, mektup ve hikâye altında 4 başlıkta düzenlenen yarışma için jüri ekibi oluşturduk. İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr. Hülya Önal başkanlığında senaryo jürisi oluşturuldu. Üniversitemizin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden ve aynı zamanda milli şair Prof. Dr. Mehmet İsmail hocamız başkanlığında bir şiir komisyonu oluşturuldu. 314 tane şiir, 27 civarında senaryo başvurusu vardı. Ayrıca mektuplar ve hikâyeler sayıca oldukça yüklüydü. Bunun için de yine Türkçe bölümündeki hocalarımız ile TÖMER Müdürü Doç. Dr. Abdullah Şahin ve yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Yasemin Uzun Tulgar başkanlığında bir ekip oluşturuldu. En kalabalık ekip de mektup ve hikâyedeydi, çünkü sayısı oldukça fazlaydı. Yoğun bir çalışmanın ardından 14 Eylül 2015 tarihinde sonuçlar açıklanacak denmişti ve üniversitemiz sözünde durdu. Bize miras kalan yapılmamış bir işi de böylece üniversite yönetimi tamamlamış oldu. Katkı veren herekse teşekkür ederim.”
Şiir, Senaryo, Mektup ve Hikâye Yarışmaları Sonuçlandı
Prof. Dr. Acer; ÇOMÜ’nün akademik yıl açılış töreni gerçekleştiği zaman yarışmada dereceye girenlere ödül takdimi yapılacağını ve dereceye giren kişilerin isimlerinin de o zaman açıklanacağını ifade etti.
İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr. Hülya Önal ise; “Süreç bir hayli yorucuydu. Emekle yazılmış onlarca eserle karşılaştık. Jüri üyeleri her bir satırı inceledi. Hakkını vererek bir değerlendirme yapıldığını düşünüyoruz. Kimsenin emeğine saygısızlık etmeden her bir cümlesine değer vererek okuduk. Çanakkale Savaşları’nın 100. Yıldönümü için yapılan onlarca etkinlikten bize geçtiğimiz dönemden miras kalan bir işti. Alnımızın akıyla sonuçlandırdığımızı düşünüyorum”.
Jüri heyetinden Prof. Dr. Mehmet İsmail ve Pembe Akgün ise titizlikle şiirleri incelediklerini ifade etti.
Dardanos Tesisleri Kar Amacı Gütmüyor, Amacımız Hizmet Etmek
Basın toplantısında üniversitenin denize sıfır yerleşkesi Dardanos hakkında da bilgi veren Rektör Acer, Dardanos Yerleşkesinin potansiyelinin oldukça fazla olduğunu ifade ederek ne üniversitenin ne de Çanakkale’nin yeterince bu yerleşkeden faydalanabildiğini düşünmediğini ifade etti ve şunları söyledi:
“Burada kapalı yüzme havuzu da dâhil olmak üzere çok fazla sayıda spor tesisimiz var. Bu tesisleri Çanakkale halkı da kullanabilir. Hangi unsurlarla burası daha faal daha iyi hizmet verebilir hale getirilir, onlar üzerinde arkadaşlarımız çalışmaya başladılar. Burası zaten kar elde etsin diye kurulmuş bir tesis değil, amacımız hizmet veren bir tesis oluşturmak.
Akademik Çalışmalar Maddi Kazanç Sağlamalı
ÇOMÜ’de bilimsel çalışmalarda gözle görülür bir artış gözleniyor. Fakat bu çalışmaların akademisyenlere maddi kazanç olarak da dönmesi gerekir. Eğer maddi kazanca dönüşürse, hayat standartlarını yükseltir, çalışmaların değerini artırır ve yeni çalışmalar için akademisyeni motive eder.
Bu anlamda biz bilimsel çalışma yapan her akademisyenimize uygun bütçe çıkarmaya çalışıyoruz bu elbette kolay olmuyor. Fakat yaşanmış örneklere bakarsak, bunu başardığımızda üniversitede yapılacak bilimsel projelerin kalitesini ve sayısını artıracağını düşünüyorum. Somut fiziki şartlarını oluşturmadan bu işi motive edemezsiniz. Bu nedenle elimizden geleni yapıyoruz.
Paralel Yapı Soruşturmaları Sürüyor
Devletin yürüttüğü paralel yapılanmayla ilgili soruşturmalar var. Üniversitede de bu tip soruşturmalar açıldı. Türkiye’de bu gerçek gün yüzüne çıktıktan sonra birçok yerde olduğu gibi üniversitemizde de konuyla ilgili bazı yargısal süreçler devam ediyor. Danıştay, Sayıştay noktasına gelmiş bazı davalar var. Paralel yapı meselesi Türkiye’nin geneline ilişkin bir mesele. Bizim üniversitemize yansıyan somut kısımları da var. ÇOMÜ’ye en çok yansıyan şey kadrolaşma ve belli bir bakış açısıyla üniversitenin her şeyini yönlendirmekti. Biz paralel yapıyla mücadelede en önemli olarak tüm yönetimi değiştirdik. Şu an üniversiteyi yöneten ekip, bu bakış açısıyla mücadele eden, bu bakış açısıyla alakası olmayan bir yönetim. Bu zaten üniversitede işleri olması gerektiği noktaya getirir. Kadrolaşmalar olurken belirli yasal mevzuatın dışına çıkıldığını düşündüğümüz hususlar var, bunları inceliyoruz. Üniversitenin her türlü faaliyetini belli bir bakış açısıyla şekillendirmeye çalışmış bir yapı olduğu zaman şüphesiz ki, yasal mevzuatın etrafından dolanmalar, usulsüzlükler, ihlaller, mevzuata aykırılıklar oluyor. Bize düşen bu usulsüzlükleri ortaya çıkarmak ve bunu yapanların hukuk önünde hesap vermesini sağlamaktı. Daha fazla detay konuşmamız şu aşamada mümkün değil, çünkü yürüyen soruşturmalar bunlar. Ortada usulsüzlük varsa bunu ortadan kaldıracağız. Biz de yasaya, yönetmeliğe mevzuata uygun hareket etme noktasında kendimize dikkat edeceğiz”.
ÇOMÜ Bilimsel Çalışmalarla, Sempozyum, Kongrelerle Büyük Yol Kat Etti
ÇOMÜ’nün en çok önem verdiği bilimsel buluşmalara ev sahipliği konusuna da değinen Prof. Dr. Yücel Acer şunları aktardı:
“Akademisyenlerin yaptığı bilimsel çalışmaları kamuoyuyla toplu bir şekilde paylaşabildikleri yegâne kanal sempozyumlardır. Akademisyenlerin bilimsel çalışmalarının, internette bulunması, basılması, yayınlanması, sempozyumla oluşacak paylaşımla kıyaslanamaz. Bilimsel toplantılarda o alanda çalışan, alanlarında uzman kişilerle buluşulur ve paylaşımda bulunurlar. Bu gerçekten çok müstesna bir durumdur.
Bilimsel Toplantılara Ev Sahipliği Yapmaya Talibiz!
Biz bu yıl ÇOMÜ olarak çok sayıda bilimsel buluşmaya ev sahipliği yaptık. Buluşmaların ardından yayınlanacak eserlerde üniversitemizin adının ev sahibi olarak geçecek olması üniversitemizin algılanmasına pozitif bir katkıdır. Bunları yaparken yönetim olarak da katkı sağlıyoruz. Elimizdeki imkânlar dâhilinde bu tip çalışmalara, yol, konaklama, Çanakkale gezisi gibi bazı konularda destek oluyoruz. Bu tip katkılar Çanakkale’nin ve ÇOMÜ’nün algılanışında pozitif katkı sağlıyor. Bu şekilde ev sahipliğini çok önemsiyoruz ve bilimsel buluşmalara ev sahipliği yapma konusunda istekliyiz. Bu nedenle Bilimsel Toplantılar Koordinatörlüğü kurduk, personelleri sadece bilimsel toplantılar için çalışan hatta sponsorluk bulmak konusunda çalışacaklar, bu konuda daha da güçlenmek istiyoruz”.
Protestolara Sert Baskıcı Müdahale Olmamalı
Okul içi güvenlik konusuna da değinen ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer: “bizim amacımız huzuru sağlamak” dedi ve ekledi;
“Bazı üniversite yönetimleri; bazı alanların öğrencilerin protesto edeceği yerler olarak belirlediklerini fakat öğrencilerin protesto etmek için yasak olan bölgeleri tercih ettiklerini söylediler. Bende böyle bir alan ayırırsak bir işe yaramayacağını düşünüyorum. Bizim üniversitemizde de öğrencilerin kendi seçtiği yerler var. Bir engel koymak, bir alan belirlemek doğru bir yöntem değil gibi geliyor. Bu tür protestoları yapan iyi niyetli öğrenciler dışında bir de olayı alevlendirmek için protesto eden kişiler de var. Emniyetin de bizim de görüşümüz şu yönde; ilk etapta sert ya da baskıcı müdahale olmamalı, yatıştırıcı bir müdahale olmalı ki iyi niyetli çoğunluğun sempatisini kazanabilmeli. Aksi takdirde siz sert müdahale ile giderseniz ortalığı alevlendirmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmüş olursunuz. Protesto durumunda öğrencileri yatıştırmaya yönelik bir tutum izlemeyi öngörüyoruz. Bu nedenle dekanlarımız, müdürlerimiz öğrencilerle diyalog kurabilecek kişiler. Bazen olur ki kontrol edilemez noktaya geldiği zaman kendi güvenlik görevlilerimiz müdahale edecektir ya da dışarıdan destek almamız gerekebilir. İnşallah hu noktalara hiç gelinmez, bir öğrencinin zarar görmesi, bir sıkıntının çıkması en son isteyeceğimiz şey. Bizim amacımız huzuru sağlamak, işlerin bu noktaya gelmemesini istiyoruz.
Diş Hekimliği Fakültesi ÇOMÜ İçin Prestij Olacak
13 fakülte, 8 yüksekokul, 13 meslek yüksekokulumuz vardı bir de Diş Hekimliği Fakültemiz kuruldu 14 fakültemiz oldu. Henüz kadrosu belli değil ama Diş Hekimliği Fakültesinin şöyle bir şansı var: Çanakkale’deki Diş Hastanesinin yanında bulunan hastanemiz Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi olarak kullanılacak. Çanakkale için önü açık olan bir fakülte, üniversitemiz için de ayrı bir prestij kaynağı olacak. Biz de geliştirmek için elimizden geleni yapacağız”.