Uluslararası 33. İletişim Fakülteleri
Dekanları Konseyi (İLDEK) Toplantısı
açılış töreni, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İletişim
Fakültesi'nin ev sahipliğinde gerçekleşti.
ÇOMÜ Necip Fazıl Kısakürek Salonunda
gerçekleşen açılışa, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, Yargıtay 7. Ceza Dairesi Üyesi Erdoğan
İshakoğlu, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale Savaşları
Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Arda
Aydın, YÖK Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Fatma Çiğdem Savaşçıoğlu, İLDEK
Başkanı Prof. Dr. Ümit Arklan, RATEM Başkanı M. Aydın Şerbetçioğlu, RATEM Bilişim
A.Ş. Genel Müdürü Yusuf Gürsoy, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Önal,
ÇOMÜ Genel Sekreteri Oğuz Ünal, İletişim
Fakültesi Dekanları Konseyi Üyeleri ve akademisyenler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının
okunmasının ardından Şef Öğr. Gör. Mete Gökçe yönetiminde ÇOMÜ Çok Sesli Korosu
mini bir konser verdi.
İletişim Fakültesi Dekan Prof. Dr.
Hülya Önal Uluslararası 33. İletişim Fakülteleri Dekanları Konseyi (İLDEK) Toplantısına
ev sahipliği yapmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek, başarılı bir
toplantı olmasını diledi ve organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür etti.
İLDEK Başkanı Prof. Dr. Ümit Arklan, İLDEK'in
Türkiye, KKTC ve Kırgızistan'daki iletişim fakültelerinin dekanlarından
oluştuğunu ve İletişim Fakülteleri Dekanları Konseyi (İLDEK) Toplantısı’nın bir iletişim fakültesi
dekanlığının ev sahipliğinde yılda bir kez yapıldığını dile getirdi.
İLDEK’in misyon ve vizyonu hakkında
bilgi veren Prof. Dr. Arklan, “Söz konusu vizyon ve misyon çerçevesinde yapılan
toplantılarda iletişim fakültelerinin bugünkü durumu, mevcut potansiyelleri ve
sorunları, yapılabilecek iş birlikleri, birbirimizden örnek alabileceğimiz
uygulamalar, sektör paydaşlarımızın görüş ve önerileri, bizim onlardan
beklentilerimiz ve iletişim fakültelerinin akreditasyon süreçleri gibi konular
üzerinde duruyoruz. Toplantılar ardından hazırlanan sonuç bildirgelerini YÖK,
YÖKAK, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, RTÜK, TRT, Anadolu Ajansı ve tüm
iletişim fakültelerine resmi yazı ile ulaştırıyoruz" dedi.
Bilgi
Çağında; Doğru, Hızlı ve Etkili İletişim Stratejik Bir Araç Haline Geldi
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt
Erenoğlu, yaşanan bu dönemin bilgi çağı dönemi olduğunu ve doğru, hızlı ve
etkili iletişimin yalnızca bireylerin değil, toplumların da kaderini belirleyen
stratejik bir araç haline geldiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“İletişim teknolojilerindeki baş
döndürücü gelişmeler, medyanın dönüşümü, yapay zekâ destekli içerik üretimi,
dijital etik, dezenformasyonla mücadele ve medya okuryazarlığı gibi pek çok
konu artık sadece akademik düzeyde değil; toplumsal ve küresel ölçekte çözüm
arayışı içinde olduğumuz başlıca meseleler haline gelmiştir.
İşte tam da bu nedenle, İletişim
Fakülteleri Dekanlar Konseyi gibi yapılar, sadece eğitim ve müfredat düzeyinde
değil; aynı zamanda toplumsal sorumluluk ve kamu yararı ekseninde de önemli bir
vizyon geliştirme misyonunu taşımaktadır.
Üniversitelerimiz, iletişim alanında
yalnızca nitelikli bireyler yetiştirmekle kalmamalı; aynı zamanda düşünce
özgürlüğünü, etik ilkeleri ve eleştirel medya kültürünü içselleştirmiş bir
toplumun inşasında da öncü rol oynamalıdır. Bu bağlamda, konsey toplantımızın,
ulusal ve uluslararası düzeyde iletişim eğitiminin kalitesini artırmaya,
disiplinler arası iş birliklerini geliştirmeye ve iletişim akademisinin
geleceğine yönelik ortak bir vizyon oluşturmaya katkı sunacağına yürekten
inanıyorum.”
Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman
ise iletişim alanının diğer alanlar gibi çok hızlı ilerleyen, değişen ve
dönüşen bir alan olduğunu, aynı hızın hem profesyoneller hem de tüketiciler
açısından geçerli olduğunu söyleyerek;
"Özellikle bizim gibi tüketici
olanlar iletişim alanlarında yaşanan hızdan dolayı neyin doğru olduğu, neye
inanacağımızı, hangi mecraya bakacağımız konusunda ciddi bir kafa karışıklığı
yaşıyoruz. Bu kadar hız bizim dışımızda bir vaka ama beraberinde de pek çok
soruyu veya sorunu gündeme getiriyor. Ben bu konsey toplantısında, bu ve
benzeri konuların da konuşulacağını tahmin ediyorum. İletişim fakültelerinde
yetişmiş, mesleğinin idrakinde, sorumluluğunu bilen, etik anlayışı gelişmiş
iletişimcilerin, mezun olarak sayısının
çoğalması, hem profesyonel alanda hem de diğer alanlarda da doğru işler
yapmaları ve bize rehberlik etmelerini ümit ediyorum.
Açılışın ardından konsey üyesi
dekanlar ve temsilciler, İletişim Fakültesi'ndeki MOCAP Stüdyosu'nu ziyaret
ederek, Dekan Prof. Dr. Hülya Önal'dan burada verilen eğitimlere ilişkin bilgi
aldı.
Toplantı, YÖK Basın ve Halkla
İlişkiler Müşaviri Fatma Çiğdem Savaşçıoğlu'nun moderatörlüğünde
"Türkiye'de Bilim Politikalarını Şekillendiren Yeni Bir Paradigma Olarak
Bilim İletişimi", Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM)
Genel Müdürü Yusuf Gürsoy moderatörlüğünde "Radyo Televizyon
Yayıncılığında Yapay Zeka Kullanımı ve Telif Hukuku" başlıklı panellerle devam
etti.
Yeni
Bir Paradigma Bilim İletişimi
YÖK Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Fatma
Çiğdem Savaşçıoğlu “Türkiye'de Bilim Politikalarını Şekillendiren Yeni Bir
Paradigma Olarak Bilim İletişimi" başlıklı sunumda, Üniversitelerde
kurulan Bilim İletişim
Ofislerinin neden kurulduğunu dile getirdi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Akademide yüzlerce, binlerce hocamız çok önemli işler, çok önemli projeler,
çalışmalar yapıyor fakat bunların maalesef pek çoğu sadece akademik çevreyi
takip edenler tarafından biliniyor ve sınırlı bir düzeyde kalıyor. Hâlbuki
bırakın Türkiye'yi, dünya çapında ses getirecek çok önemli çalışmalar ne yazık
ki hak ettiği ilgiyi görmüyor. Bilimi üretmek çok önemli ama üretmek yetmiyor,
onu görünür kılmak, onu anlatmak ve dört duvardan dışarıya çıkarmak gerekiyor.
Düşünün biz 7.5 milyon öğrencisi yaklaşık 200 bin akademisyeni ve 300 bin
civarında idari personeliyle gündemi belirleyecek güçteyiz. Biz bilim
konuşursak Türkiye’de bilim konuşur. Diyeceksiniz ki bilimi anlatmak kolay
değil, toplum bilimsel bilgiye mesafeli. Toplum bilimsel bilgiye mesafeli. İşte
bu mesafeyi nasıl ortadan kaldırırız nasıl üniversitelerimizde üretilen bilgiyi
kampüslerden dışarı taşır, toplumla buluştururuz diye kuruldu Bilim İletişimi
Ofisleri.”