04.04.2021
Bu Duyuru 2059 Kez Okundu
Türkiye’de demokrasimiz tarihin belli süreçlerinde akamete uğratılmak istenmiştir. Darbeler yolu ile milli iradenin tecellisi baltalanmış ve siyaset kurumu vesayet altına alınmaya çalışılmıştır. Darbeler, toplumsal gelişmemizin ve demokratik olgunlaşmamızın ağır hasarlar almasına neden olmuştur. Darbe süreçlerinde toplumsal ayrışmalar çoğalmış, birlik ve beraberlik duygusu yaralanmış ve siyaset kurumu ağır yüklerin altına girmiştir. Darbeler, toplumsal hafızamızda; gençliğimizin potansiyelini çürüten, ülkemizi ekonomik olarak gerileten, çeşitli kurumlar eli ile sivil toplumu baskılayan menfur birer hatıra olarak anılmaktadır.
Maalesef, yakın geçmişimizde vesayet odakları ile iş tutan, hatta bizzat bu vesayet odakları gibi hareket eden akademik kadrolar ve bazı üniversitelerin milli iradeye karşı açıktan tutum ve davranışları olmuştur. Yine yakın tarihimiz bize, Türkiye demokrasisinin kendi olgunlaşma dinamikleri içerisinde hiçbir zaman darbecilere geçit vermediğini ve bu vesayetçi zihniyetlerin kaybetmeye mahkûm olduğunu da göstermiştir. Bütün darbelerden sonra Türk halkı, tercihini sivil siyasetten yana kullanmış ve böylece vesayet odakları bir bir tarihe karışmıştır. Ordu mensuplarının, üniversite rektörlerinin ve yüksek yargı mensuplarının seçilmiş siyasetçilere ihtar verdiği bir Türkiye yerine, bütün bu kadroların birbiri ile uyumlu bir şekilde daha müreffeh bir ülke kurmak için çalışabildiği demokratik sivil bir alan kurulabilmiştir. Türk halkı, 15 Temmuz darbe girişiminde gösterdiği şanlı direniş ile Türkiye’de darbeler dönemine son noktayı koymuştur. Bugün hala demokratik işleyiş yerine, meşru olmayan yollara tevessül edenlere, vesayet arayışında olanlara yine Türk halkı gereken cevabı verecektir.
Türkiye, bütün kurumları ve siyasi olgunluğu ile işleyen bir demokrasidir. Üniversitemiz adına tercihimizi her tür vesayete karşı her zaman demokrasiden yana yapacağımızı kamuoyuna saygıyla arz ederiz.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğü
