5

Eğitim Fakültesi Akademik Genel Kurul Toplantısı Yapıldı

Bu Haber 1413 Kez Okundu
  • Paylaş:
Eğitim Fakültesi Akademik Genel Kurul Toplantısı Yapıldı

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Eğitim Fakültesi 2015-2016 yılı akademik genel kurul toplantısı Süleyman Demirel Konferans Salonu’nda yapıldı. Toplantıya ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mirza Tokpunar, Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Dinçay Köksal ile fakültenin akademik personeli katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan toplantı, fakülte bölüm başkanlarının kendi bölümlerini tanıtan sunumları ile devam etti. Sunumların ardından sırasıyla Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Dinçay Köksal ile ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer birer konuşma yaptı.

Prof. Dr. Dinçay Köksal, Eğitim Fakültesi binalarının yeni dönemle birlikte projelendirilerek hayata geçirilme aşamasına gelindiğini ifade ederek fakültenin öncelikli projelerinden bahsetti.

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer ise göreve başladığından beri Eğitim Fakültesi’nde akademik kurul vesilesiyle akademisyenlerle bir araya gelmeyi istediğini ifade ederek üniversitenin genel durumu hakkında bilgi verdi ve üniversiteye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.  Rektör Acer şunları söyledi:

“Tabi ki asıl gündemimiz Eğitim Fakültesi ama, müsaade ederseniz bu geçen süre zarfında üniversitenin genelinde neler oluyor ya da neler yapıyoruz ilk elden paylaşma fırsatı doğdu. Bu nedenle üniversitenin genelinden bahsetmek istiyorum. Sonrasında Eğitim Fakültesi’yle ilgili hususlara değinme fırsatımız olacak. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi gerçekten kendi döneminde kurulmuş üniversiteler içerisinde çok önemli bir yere sahip. Üniversitenin kuruluşundan beri burada görev yapmış, herkesin verdiği bir katkı var. Bu gayret ve katkıları şahsen görmüş biriyim. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. 46.160 öğrenci seviyesine ulaştık. Yaklaşık 1400 akademisyenimiz var, fakat akademik kalite olarak olması gereken yerde değiliz. Çok temel bazı göstergeleri de var. Öğrenci sayısı açısından Türkiye’nin 21. Üniversitesiyiz. Öğretim üyesi sayısı açısından ise 31. Üniversitesiyiz. Üniversitemizin öğretim üyesi kalitesi anlamında olması gereken sıralamada değiliz. Bu açıdan bazı emekler boşa harcanmış. Özellikle yakın geçmişte üniversiteye hayrı dokunmayacak siyasi sürtüşme ve polemiklerle, insanların bir kısmının mutlu kılınmaya çalışıldığı bir kısmının ise ezildiği yönetim anlayışıyla, bazı yıllar üniversitenin kalitesi anlamında heba edilmiş. İşin garip tarafı ise bu bir başarıymış gibi gösterilmeye çalışılmış”.

Rektör Acer, artık üniversitenin gerçek gündemiyle hareket eden bir Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin mevcut olduğunu ifade ederek bu anlamda üniversitenin son 7 ayının gerçek bir dönüşüm olduğunu kaydetti. Rektör Acer şunları ifade etti:

Biz Bilimsel Araştırma Yapan Hocamızın Yanındayız, Arkasındayız, Destekçisiyiz

“Bu üniversite olması gereken yere hızla ilerliyor olacaktır. Ben üniversitede yapılması gereken işleri iki ana başlık altında topluyorum.  İlki akademik ağırlıklı faaliyetlerden oluşmakta.  İkincisi ise fiziksel ihtiyaçları karşılayan faaliyetler. Akademik ağırlıklı  projeler, yapılacak işler üniversitenin temel gündem maddesidir. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi gelişmek için bilimsel projelere yer vermek zorundadır. Bunun başka bir yolu yok ve bu yüzdendir ki iki temel şeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz.  Bunlardan biri gerçekten hocalarımıza destek verecek proje birimleri oluşturmak ikincisi ise  hocalarımızın proje yapmasını maddi olarak da desteklemek. Aslında sorunları çözecek kadar olmasa da en azından bu durum şunu gösterecektir; biz bilimsel araştırma yapan hocamızın yanındayız, arkasındayız, destekçisiyiz. Biz bu anlayışı oluşturmaya çalışıyoruz. İşte bu yüzden Proje Araştırma ve Koordinasyon Merkezi’ni kurduk. Bu merkez geçen süre içerisinde kendisini geliştirmeye çalışıyor ve bir taraftan da projeler yapıyor. Proje sunan her bir hocamıza maddi desteği, bir proje haline getirdik ve uygulamaya koyacağız. Böylelikle hocalarımız daha fazla hissedecekler ki biz gerçekten bu meseleye değer veriyoruz ve böyle çalışan arkadaşlarımızın sonuna kadar yanındayız. Ben projelerinize dışarıdan destek miktarını arttırmak için elimden geleni yapıyorum ve yapmaya da devam edeceğim. Ama kalite kendisini biraz geç hissettiren bir şey, sabır ve azimle çalışmaya devam edeceğiz.

Kalitenin Önemli Bir Unsuru Da Kadro Meselesidir

Kalitenin önemli bir unsuru da kadro meselesidir. Kadro konusunda yaptığımız çalışmalar gerçekten doğru sonuçlar vermeye başladı. Bölüm Başkanlarımız haklı olarak öğretim üyesi sayısının yetersizliğinden bahsediyor. Buna yüzde yüz katılıyorum ve inanın ki 8 aydır öğretim elemanlarının sayısını arttırabilmek için çok çaba sarf ettik. Zira birikmiş, büyük bir sorun vardı. Kendilerinin dışlandığı, kadro konusunda dikkate bile alınmayan yüzlerce hocamız mağdur bir şekilde hak ettikleri kadroları bekliyor durumdaydılar. Ve biz bu sorunu büyük oranda çözdük.  Tamamını çözemedik ama büyük oranda çözdük ve bu üniversitede akademik kalitenin temel unsurlarından bir tanesini gerçekleştirme yolunda ilerlemiş olduk. Ben arzu ediyorum ki üniversitemiz öğretim üyesi sayısına eklemeler yapabileceğimiz bir noktaya gelelim. Bütün çabamız bu, ümit ediyorum ki yakın zamanda o noktaya da geleceğiz. Bundan herhangi bir şüphem yok. Çünkü bu niyetle çalışıyoruz. Bu niyetle çalıştığımız için bizim kadro talep ettiğimiz kuruluşlar, devletimiz şüphesiz ki bu iyi niyeti görebilen bir devlettir. Yeter ki biz bu iyi niyetle çalışmaya devam edelim.

Akademik Kalitenin Önemli Bir Unsuru Da Bilgi Merkezidir

Üniversitenin akademik kalitesinin önemli bir unsuru da kütüphanedir daha doğrusu bilgi merkezidir. Üniversitemiz önümüzdeki yıl çıkan akademik yayınları, kitapları her yıl otomatik olarak satın alacak. Bunun için çalışıyoruz. Birilerinin bağışıyla ayakta durmaya çalışan zavallı bir kütüphane gibi değil, kendi kaynaklarını kullanan, olması gereken kitapları kendisi otomatik satın alan bir kütüphane haline geleceğiz, bunun bütçesini oluşturduk. Bununla ilgili çalışmaları yaptık. Elektronik olarak da bu üniversitenin kütüphanesi gelişmek zorunda. Bazı alanlarda çok değerli olduğu bilinen veri tabanlarına abonelik önemli gündemlerimizi oluşturuyor.

Bilimsel Toplantılar Koordinatörlüğü Kurduk

Bilimsel toplantılar üniversitelerde çok önemlidir. Bu nedenle Bilimsel Toplantılar Koordinatörlüğü’nü kurduk. Bu işi doğrudan takip edecek bir koordinatörlük oluşturduk. Sizler bilimsel toplantılar düzenlediğinizde rektörlükte bununla ilgili bir muhatap bulabileceksiniz, belki sponsor bulabileceksiniz,  teknik olarak destek alabileceğiniz kişiler bulabileceksiniz. Hocalarımızın başka ülkelerde, başka üniversitelerdeki bilimsel toplantılara katılımı bir akademisyenin en önemli meziyetlerinden biridir. Bunu bütün imkânlarımızla desteklememiz gerekmektedir. Bu konuda bazı kısıtlamaları da kaldırarak maddi imkânlarımız ölçüsünde bilimsel çalışmalara katılım konusunda her zaman destek olacağız ve teşviklendireceğiz. Bu konuda Maliye Bakanlığı’nın verdiği bütçeyi artırmak için çok çabaladık ve başarılı da olduk. Önümüzdeki yıl daha güzel olacak.

2016 Yılı İçin 69 Milyon Lira Yatırım Bütçesi Aldık

Fiziki ihtiyaçlar anlamında üniversitede olması gereken alt yapı çalışması var. 2016 yılı için 69 milyon lira yatırım bütçesi aldık. Bu önceki yıllara göre çok büyük bir artış. Bunun 40 milyonunu hastaneye harcayarak önümüzdeki yıla tamamlamayı hedefliyoruz. Hem de içindeki malzemeleri ile birlikte. Demek ki hastane binasının başlatılması yetmiyor. Tamamlanması da en az onun kadar önemli bir şey, çünkü daha 40 değil 50 milyon liraya ihtiyacı var hastanenin. Bu 50 milyonun 40 milyonunu 2016 yılı için almış olmak ve sadece 10 milyonu da yine 2017 yılı için tahsis ettirmiş olmak bu projenin gerçekleşmesi için başlanılması kadar önemli bir şeydi ve bunu büyük bir çaba sonucunda gerçekleştirmiş olduk.

Eğitim Fakültesi’ni Yeni Bir Kampüs Olarak İnşa Edeceğiz

Eğitim Fakültesi kampüsü fiziki ihtiyaçlar içerisinde çok önemli bir yere sahipti her zaman. Hem de üniversitenin şehirdeki bir yüzüydü burası ve o anlamda da biz gereken değeri vermek istiyoruz. Bunun için dolu bir proje ortaya çıkarmak için çalışıldı. Hocalarımızla da görüşüldü ve aslında belli bir noktada mutlu bir sona ulaşıyor olmamızı da söylememiz lazım. Çünkü aslında genel proje tamam. 2016 yılı için harcanması gereken para da tamam. Demek ki önümüzdeki yıl başlıyoruz. Ve burayı yeni bir kampüs olarak inşa edeceğiz ve burada hem Eğitim Fakültesi’nin, hem üniversitenin, hem de şehrin kullanabileceği bir mekân yaratma gayretimiz olacak. İnanıyorum ki bunu da sizlere, üniversitemize yakışır bir noktaya getireceğiz. Bu konuda ciddi bir mesafe kaydedildi.

Tabi ki fiziki ihtiyaçlar bağlamında kampüslerin sadece binalardan ibaret olduğunu düşünüp öyle varsaymak kadar yanlış bir şey olamaz. Bizim merkez kampüsümüz ve burası sosyal bir alan olabilmeli.  Merkez kampüse ikinci bir giriş inşa edeceğiz. Onun yatırım bütçesi de tamam. Yeni inşa edilen Meslek Yüksekokulu binasının oradan yeni bir giriş daha oluşturulacak. Şu an merkez kampüsün sportif ve sosyal alt yapısı için hazırladığımız projeler var. Onları önümüzdeki yıl gerçekleştireceğiz.

Üniversitenin Bir Personel Yemekhanesi Olacak

Üniversitenin merkezde bir personel yemekhanesi olacak. Tam da üniversitemize yakışır bir şekilde, Allah’ın bahşettiği o güzelliğe yakışır bir şekilde hocalarımızın yemekhane ve kafeterya ortamı oluşturulmuş olacak. Onun da projesi tamam, 2016 yılı içerisinde inşallah onu da tamamlama fırsatımız olacak.

Ama birkaç bina eksiği daha var üniversitemizin. Özellikle Tıp Fakültesi Morfoloji binası, Fen-Edebiyat Fakültesi binası, belki de İletişim Fakültesi-Güzel Sanatlar Fakültesi bağlamında onların da biraz rahatlamaya ihtiyacı var. Onları da zamanla gerçekleştireceğiz. Fiziki ihtiyaçlar şüphesiz ki önemli ve gereken önem de verilecek.

Ayvacık’ta Meslek Yüksekokulu binasının temelini atacağız. Bu sene onun da kaynağını çıkarttık. Gökçeada’da Uygulama ve Yüksekokulu binası hiç yoktu, onun binasının temeli bir hayırsever iş adamı tarafından atılmak üzere, bunlar da tamamlanmış olacak. Dolayısıyla üniversitemizin fiziksel ihtiyaçları da büyük oranda önümüzdeki süreçte giderilmiş olacak.

Kampüs İçi Ulaşım Çözülmesi Gereken Bir Mesele

Ulaşımla ilgili merkez kampüs ulaşımıyla ilgili yaptırdığımız fizibilite çalışmalarında gerçekten bizim önerdiğimiz gibi ulaşımı rahatlatacak tek çözümün teleferik sistemi olduğu bilimsel bir raporla da ortaya konulmuş durumda. Bugün daha şu aşamada kampüsümüzün tepe noktasında tam 3 tane öğrenci yurdu var. Bu önümüzdeki 2 yıl içerisinde 6 öğrenci yurduna ulaşacak. Demek ki kampüs içi ulaşım çözülmesi gereken bir mesele. Yap-İşlet-Devret modeliyle gerçekleştirilebilecek bu projenin fizibilite çalışması ve raporlanması aşağı yukarı tamam. Umarız işadamları ilgi gösterecekler ve üniversitemizin kampüs içi ulaşım sorunu da büyük oranda çözülmüş olacak. Enerji ihtiyacımız gerçekten çok büyük, faturalardan bahsetmeyeyim. ÇOMÜ’nün çok sayıda kampüsü var ve çok ciddi bir enerji sarfiyatımız var. Bunun için 2016 yılı içerisinde rüzgar enerjisi projesinin kabul edileceğini umut ediyoruz. Elimizden gelen çabayı gösteriyoruz.

Öğrenci Bilgi Sistemi ve Elektronik Evrak Sistemi Çalışmaları Sürüyor

Öğrenci Bilgi Sistemi hem fiziki hem akademik kalite anlamında çok önemli bir proje. Her sınav döneminde öğrencilerin haklı yoğun eleştirilerine hepimiz maruz kalıyoruz. Bunu gidermek de bizim görevimiz. Öğrenci Bilgi Sistemi program çalışması aylar önce başlatıldı. Önümüzdeki yıl yazın inşallah bizim kendi yaptığımız bütün sıkıntılardan arındırılmış bir program olarak faaliyete geçecek. İstediğimiz zaman müdahale edip sorunlarını çözebileceğimiz bir program olacak. Bunu yapabilecek kapasitede bir üniversite olduğumuzu aynı zamanda göstermemiz gerekir.

Elektronik Evrak Sistemine Geçmek Üzereyiz

Elektronik evrak sistemine geçmek üzereyiz. Bununla ilgili bütün çalışmalar yapıldı. Önümüzdeki yılla birlikte inşallah elektronik evrak sistemine de geçmiş olacağız. Üniversitede koordinatörlüklerimizi gerçek ihtiyaçlara hitab eden koordinatörlükler olarak oluşturmaya çalıştık. Hem bilimsel toplantılar için hem öğrencilerin burs ve barınma ihtiyaçlarının karşılanması için olması gereken yapılanma oluşturuluyor.

Kendi Üniversite Gündemimizle Hareket Eder Bir Üniversite Haline Geldik

Özetle yıpranmış değerleriyle üniversitemize zarar vermeye çalışan bazı unsurlar olmasına rağmen ÇOMÜ yoluna güçlü bir şekilde devam edecek noktaya gelmiş durumda, zira kendi üniversite gündemimizle hareket eder bir üniversite haline geldik. Bu hepimizin ortak başarısıdır. Eğitim Fakültesi üniversitemizin sadece sayı olarak değil, konum olarak da en önemli fakültelerinden bir tanesi. Şu an öğrenci sayısı 4.020. Öğrenci sayısı açısından en büyük birkaç fakültemizden bir tanesi.  Ama ondan daha da önemlisi, Eğitim Fakültesi’nin gerçekten ihmal edilemeyebilecek bir yer olduğunu hepimiz biliyoruz. Zira biz insanları eğitecek insan sermayesini yetiştirmeye çalışıyoruz. O anlamda ne kadar önemli bir fakültede olduğumuzu hepimizin bilmesi lazım.  

Üniversite Yönetimlerine, Fakülte Yönetimlerine Destek Olalım

Fakültenin tüm üniversitede de olduğu gibi bir normalleşme, bir huzur ortamına girmeye başladığını memnuniyetle görmekteyim. Sadece birilerinin sesinin yüksek çıkıyor olması bu fakültede huzur ortamına doğru gittiğimiz gerçeğini değiştirmesin sizlerin gözünde. Çünkü bu hep beraber yaratacağımız bir şeydir. Birilerinin buraya huzur ihraç etmesi ya da huzur konumlandırması diye bir şey söz konusu olmaz. Bizim sizlere verdiğimiz değeri sizlere göstererek burada bir huzur ortamının sizler tarafından oluşturulması önemlidir. Bu anlamda bu geçiş süreciyle beraber iyi bir noktaya gittiğimizi genel olarak gözlemliyorum. Üniversite yönetimlerine, fakülte yönetimlerine kusursuz, hata yapmayan, kişiler ve yöneticiler olarak bakmayalım. Ama destek olalım, çünkü o bizim fakültemiz, bizim üniversitemiz. Hata aramak yerine desteklemeyi bilmemiz lazım her şeyden önce. İyi niyetli girişimleri desteklemeyi bilmemiz lazım. Aksi takdirde kendi altımızı oyduğumuzu da asla unutmamamız lazım. Buradaki her bir huzursuzluğun tekrar bize döneceğini asla unutmamamız lazım. Huzursuzlukla, birimizin diğerini aşağılaması ile, hor görmesi ile, ya da belirli ideolojik sebeplerle baskı altına almaya çalışması ile  hiçbir yere varamayacağımızı, bir sonuç elde edilemeyeceğini yeterince görmedik mi?  O zaman bize düşen şey çalışma arkadaşlarımıza değer vermek.

Öğretim Üyesi Sayısındaki Artış Talebini Çok Yakından Takip Etmekteyim

Akademisyenlerimizin öğretim üyesi sayısındaki artış talebini şahsen çok yakından takip ettiğim bir şey. Ben ve yönetimdeki diğer arkadaşların önemli bir gündem maddesi olacak. Bunun için biraz zamana ihtiyacımız olduğunu ifade ettim az önce. Şimdiye kadar belli bir sorunu çözmeye çalıştık. Ciddi anlamda mesafe kat ettik. Kadro sorununu çözmenin kolay bir şey olmadığını özellikle vurgulamak isterim. 7 ayda 100’den fazla akademik kadro ilan ettik. Herhalde 40’a yakın kadro daha ilan edilecek.  Dönüp baktığınızda her şey kendiliğinden oluyormuş gibi gözükebilir. Ama Ankara’ya kaç defa gitmemiz gerekiyor, kaç defa geri çevrilmiş kadroları tekrar görüşmemiz gerekiyor. Bunları tabi sizlerin bilmesi mümkün değil, bilmesi gerekli de değil. Çünkü bu bizim görevimiz. Yani ben hem Rektörlük yapayım, hem de bunlarla uğraşmayayım, gideyim gazeteye yazı yazayım, televizyonda program yapayım ya da sadece kendi makalelerime falan bakayım, gerisi bir şekilde hallolur demek için gelmemesi lazım birisinin. Bunları takip etmesi lazım çünkü bu işin gereği budur. Bu işin gereğini bilerek gireceksiniz bu işe. Yaparken de ikide bir bununla övünmeyeceksiniz. Bu benim görevim ve yerine getirmek durumundayım. Rektör Yardımcısı hocalarımızla beraber bunu çözmek durumundayız. Dolayısıyla meseleye biraz da böyle bakılması gerekiyor. Bundan sonra da çabalarımız devam edecek. Bu konuda müsterih olun.

Eğitim Fakültesi’nin kampüsünün yenilenmesi, hoca sayısının arttırılması, öngördüğümüz huzur ortamının gerçekleşmesi bu ortama ciddi bir ivme kazandıracaktır. Benim sizden ricam; sizin eğittiğiniz insanların Türkiye için önemi gerçekten çok büyük. Sizden öğrencilere yeteri kadar zaman ayırmanızı talep ederim. Hem eğitim öğretimlerine hem de başka meselelerine mümkün olduğunca fazla zaman ayırmanızı bekleriz, hem üniversitemiz hem ülkemiz adına. Yeni neslin kişilik anlamında kendini geliştirmekte ne kadar zorlandığını hepimiz anne baba olarak veya henüz anne baba olmamış bireyler olarak görüyoruz. O kadar çok müdahale unsuru var ki bir çocuğa, iletişim çağında onları izole etmek, sadece belli değerleri söylediğimiz bir ortamda tutmak maalesef çok zor. Ben bu nesile o yüzden şanssız bir nesil olarak bakıyorum. Gerçekten o kadar bombardıman içerisinde doğru yolu bulmak nasıl mümkün olur, herhalde bu yine dönüp dolaşıp eğitimle ilgili meseleye dönüşür. Çünkü birilerinin onlara neyin önemli olduğunu söylemesi lazım. O yüzden bizim milli ve manevi değerlerimizi sık sık söylememiz, hatırlatmamız gerçekten üniversite öğrencilerimiz için bile gerekli bir şey. Maalesef üniversite seviyesindeki neslimizi ve bu ülkenin ne yöne gittiğini bir bir takip ediyor olmamız lazım”.

Konuşmaların ardından Eğitim Fakültesi’nden emekli olan personele plaket takdim törenine geçildi.